Elektrik Dağıtım, Kariyer ve Hayat Üzerine: İlkay Baydar Özel Röportajı

“Şarj istasyonları ile ilgili yasal mevzuat açısından bir düzenleme yapılması gerekli. Bugün online internet sitelerinden bile şarj istasyonu satışı yapılıyor. Yasal düzenleme olursa elektrikli araç şarj istasyonu satışı bireysel kullanıcılar için kayıt altına alınabilir. Şuandaki durumun nasıl sonuçları olacağını zamanı gelince göreceğiz.”

28 Mayıs 2013 tarihinde özelleşen Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. (AEDAŞ), iletim noktalarından aldığı elektriği son kullanıcılara dağıtmaktadır. Çalışma esasları Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen AEDAŞ; hizmet verdiği Antalya, Isparta ve Burdur’daki yaklaşık 2,3 milyonun üzerindeki aboneye kesintisiz ve yüksek kalitede elektrik dağıtımı görevini “Enerjimizle yanınızdayız” sloganı ile sürdürmektedir. Biz de bu AEDAŞ Genel Müdürü İlkay Baydar ile keyifli ve dolu dolu bir röportaj gerçekleştirdik…

İlkay Bey, sizi tanımakla başlayabilir miyiz? ‘İlkay Baydar kimdir’ diye sorarak başlayalım…

46 yaşında 2 çocuk babasıyım. 1998 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Mezun olduğum tarihten bir hafta sonra elektrik mühendisi olarak işe başladım. O günden bugüne kadar elektrik dağıtım sektörü içerisinde farklı şehirlerde, farklı görevlerde çalıştım. 2022 yılından bu yana da Antalya, Isparta ve Burdur’a elektrik dağıtım hizmeti sunan Akdeniz Elektrik Dağıtım şirketinde genel müdür olarak görev yapıyorum.

Çalışma hayatınıza başlama sürecinizi ve o ilk günlerdeki hayallerinizi paylaşabilir misiniz? Hayallerinize erişebildiniz mi?

Aslında bu sektöre başlamamın ilginç bir hikayesi var. Mezun olduğum zaman dağıtım sektörü hakkında hiç bilgim yoktu. Okul bitince şimdilerde mühendislik fakültesinde öğretim üyesi olan bir arkadaşımla beraber o dönem İstanbul’un Anadolu Yakası’nda elektrik dağıtım işinden sorumlu firma olan Aktaş Elektrik Şirketi’nin mühendis aradığından haberdar olduk ve başvuru yapıp şansımızı denemek istedik.  Başvurumuzdan hemen sonra görüşmeye davet edildim.  O dönem şirketin genel müdür yardımcısı ile yaptığım görüşme sırasında şirketin ne iş yaptığını bilmediğimi itiraf etmiştim. Bunun üzerine bana işletmelerin ve müşteri teknik hizmetlerinin neler yaptığını anlattılar ve birini tercih etmemi istediler. Ben de işletme tarafında çalışmak istediğimi söyledim. Hatta bana zoru seçiyorsun demişlerdi ama ben “zor olan her zaman iyidir, gelişimime katkı sağlar” diye cevap vermiştim. 

Böylece 1998 yılında İstanbul Üsküdar İşletme Müdürlüğü’nde çalışma hayatına adım atmış oldum. Gerçekten işletmede olmak zordu ama işin her aşamasında, arıza bakımda çalışan ustalar da dahil herkesten çok şey öğrendim. Ben yaşam boyu öğrenmeden yanayım. Her zaman meraklı bir insanımdır, çalışma hayatımda da pek çok şeyi merak etmişimdir. Okuldaki dağıtım dersi kitaplarımı mesleğe ilk başladığım yıllarda yanımda taşıyıp teorik bilgiyi pratikte de kullanmaya gayret ediyordum.  “Elektrik sistemleri nasıl çalışıyor, bu sistem çalışırken dinamikleri nelerdir?” bunları merak ederek işe başladım.

Bizim görev yaptığımız sektörün tüketicideki algısı biraz farklı. Elektrik olduğu sürece insanların aklında değiliz, olması gereken de bu ama elektrik kesildiği anda insanlar hizmeti sağlayan kim sorusunu soruyor. İnsanların hayatına bu noktada dokunuyoruz, bu sosyal bir hizmet, bu bilinçle işimizi yapmalıyız.

İş hayatınız boyunca ‘rol modelim’ dediğiniz biri var mı? Sizi model olarak etkilemesinin nedenleri nelerdir?

Aslında rol model olarak gördüğüm sadece bir kişi yok. İnsanın hayatında birçok dönemde karşısına rol model olacak insanlar çıkabiliyor. Mesleğe başladığım yıllarda ilk işletme müdürüm soğukkanlılığıyla rol modelimdi mesela. Yaptığı işte ayrıntıcı ve meraklı bir sistem işletme müdürüm vardı ondan da çok şey öğrendim. Her dönemde kabiliyetli insanlarla çalışma imkânım oldu, onlardan öğrendiklerim de bugün mesleğimde gelişme sağlamama yardımcı oldu.

Biraz farklı bir soru olacak ama sonraki soruma paralel olarak sormak istiyorum… Sizce iş değişikliği veya şirket değişikliği için hangi an doğru zamandır? Siz bu tür kararları nasıl ve ne zaman alırsınız?

Bu aslında kişiden kişiye değişen bir durum, benim için her şirket deneyimi bir proje gibidir.  Bir proje olarak baktığınızda işinizi kendi sınırlarınızı belirlediğiniz yere kadar götürüp artık sıra yeni işlerde diyebilmeliyiz. Her şey rutine dönüşmüşse, tren gibi aynı istasyondan kalkıp aynı yolu gidip geliyorsanız oradan uzaklaşmak gerektiğini düşünüyorum. İşinizin hem size hem de çalıştığınız yere katkı sağlaması gerekir. Bu konuda belli bir noktaya gelmişseniz farklı projelere yönelebilirsiniz.

Sizce nasıl bir yönetim şekli dağıtım şirketlerinde daha doğru?

Burada doğru bir tane değil bence, bütün dağıtım şirketleri aynı şekilde yönetilsin diyemeyiz. Yönetim şeklini belirleyen şirketlerin hissedarları veya paydaşları var. Yönetim tarzımızla bu kişilere yol gösterici olmamız gerekiyor.

Merkezi yapının veya sahadaki yönetim yapısının kendilerine göre artı ve eksi yönleri var. Eğer bir merkezi yapı kurarsanız, bu yapının her ihtiyaca karşılık verecek donanımda olması gerekiyor. Bu yapıda sahaya sınırlı yetki ve sorumluluk vererek merkezden sahayı denetleyebilirsiniz. Yeni teknolojilerde ölçüm sistemleri, hareket sistemleri ile yapıyı uzaktan yönetebilirsiniz. Ancak merkezi yapının bazı dezavantajları da var ve bunu da göz ardı etmemek gerekir. Yetkisini azalttığınız zaman sorumluluk alma konusunda sahayı köreltebiliyorsunuz. Yine aynı durumda yerelde hızlı karar almanın gerektiği durumlarda sahayı etkisizleştirmek zafiyete neden olabiliyor.

Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. bölgesinde bu tür zafiyetlerin oluşmaması için organizasyon yapısında değişiklik yaptık, bölge müdürlüğü sayılarını arttırdık.  İşletmeleri de büyüklüklerine göre bölge müdürlüklerine bağlayarak dinamik bir yapı oluşturduk. Bu değişikliklerle beraber birçok bölgesel sorunu daha net görerek çözüm yolu bulmaya başladık.

Biraz da dağıtım sistemlerinin şebekesini direkt olarak etkileyen bir soru ile devam etmek istiyorum. Şarj istasyonlarının elektrik şebekelerine etkisi konusunda fikriniz nedir?

Şarj istasyonları ile ilgili yasal mevzuat açısından bir düzenleme yapılması gerekli. Bugün online internet sitelerinden bile şarj istasyonu satışı yapılıyor. Yasal düzenleme olursa elektrikli araç şarj istasyonu satışı bireysel kullanıcılar için kayıt altına alınabilir. Şuandaki durumun nasıl sonuçları olacağını zamanı gelince göreceğiz.

Kendi hizmet bölgemizle ilgili konuşmak gerekirse Akdeniz Bölgesi bir turizm bölgesi, nüfusu turizmin canlı olduğu dönemlerde beş katına kadar yükselebiliyor. Elektrik tüketimi de bu dönemlerde 2,5 kat artıyor. Biz şirket olarak yatırım planlamamızı birim enerji yoğunluğunun en yüksek olduğu döneme göre yapıyoruz.  Şarj istasyonu kurulumu alanında da bize talep geldiğinde, o bölgedeki kullanıcılar hasar görmeyecek şekilde planlama yapmaya çalışıyoruz. Ama talepleri bize iletilmeden kurulan istasyonların verisine ne yazık ki ulaşmamız çok mümkün olmuyor. Şu an bölgemizde yaklaşık 360 şarj istasyonu var. Sayaç okuma personellerimizden de gittikleri yerlerde şarj istasyonu olan lokasyonları okuma sistemlerine dahil etmelerini istiyoruz.  Özellikle Antalya, Türkiye geneline göre elektrik tüketimi yüksek bir bölge ve yatırım planlaması yapabilmemiz için mevzuatın bize müsaade ettiği ölçüde şarj istasyonlarının da kayıt altına alınması gerektiğini düşünüyorum.

Son olarak elektrik dağıtım sektörüne girmek isteyenlere tavsiyeleriniz nedir?

Sadece elektrik dağıtım sektörü olarak değil enerji sektörünün geneli için diyebilirim ki insanlık var olduğu sürece var olmaya devam edecek bir sektör. Dünyanın her yerinde çalışma imkanı olan bu sektörde bulunmak çok güzel bir duygu. Ama gecesi gündüzü olmayan zor bir iş kolu olduğunu da söylemem lazım. Bu sektörde çalışmak isteyenlerin gayretli, meraklı, araştırmaya hevesli olması gerekiyor. Ayrıca öğrencilere de bu sektörde yer almak istiyorlarsa stajlarını bu alanda yapmalarını ve işi merakla gözlemleyip mezun olduklarında gözlemleri doğrultusunda hareket etmelerini tavsiye ederim.

Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. olarak biz bu anlamda gençlerimize elimizden geldiğince destek olmaya, onlara çalışma ve staj fırsatı yaratmaya gayret ediyoruz. 

2018 yılında Millî Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız protokol doğrultusunda başlattığımız “Enerjinin Yıldızları” projemiz ile hem sektörümüzün ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanların yetiştirilmesini sağlıyor hem de gençlerimize iş olanaklarının kapısını açıyoruz. Bu proje kapsamında 2018 yılında Antalya’da Kepez Meslek Lisesinde Yüksek Gerilim Dalını açarken çocuklarımızın uygulamalı eğitim alması için “Yüksek Gerilim Sistemleri Dalı ve Yüksek Gerilim Laboratuvarı” da kurduk.  Burada öğrenim gören öğrencilere eğitim hayatları boyunca teorik bilgilerini pratikle buluşturmaları için staj ve teknik eğitim imkânı sunuyoruz. Hayata geçirdiğimiz bu sosyal sorumluluk projesi ile meslek okulu öğrencilerinin sahadan kopuk bir eğitim hayatı geçirmemesi, bilgiyi tecrübe ederek öğrenmesine destek oluyoruz.

Exit mobile version